
HEDEFLER BELİRLEYEREK VE BU HEDEFLERE KUSURSUZ ULAŞARAK ŞİMDİYE KADARKİ EN BOMBA GELECEĞİNİZE SAHİP OLUN!
GELECEK, kutsadığımız en korkutucu ama en heyecan verici şeylerden biridir. Ne geleceğimiz ne de bugünümüz hiçbirimiz için garanti değil. Bu yüzden onu EFSANEVİ hale getirirsek, zihnimizin yapmaya alıştığı şeyin ötesine geçebiliriz.
Çoğumuz (çok uzun zaman önce olmasa da) sadece hedefler koyar ve içinde büyüdüğümüz sosyal sınıfın zihin çerçevesi açısından hayatımızın nasıl olacağını tasavvur ederiz.
Çok dar gelirli bir evde büyüdüysek, paranın her zaman olmadığı, yaşam durumumuzun fakir ve büyüdüğümüz mahallenin yoksulluk içinde olduğu; o zaman hayatımız aynı yöne gitmeye devam edecekmiş gibi görünür.
Ebeveynlerimiz sürekli iki yakalarını bir araya getirmeye çalışarak yaşadıysa ve hayatta kalmak için ihtiyacımız olan temel şeylere ulaşabildiysek, fakat asla daha fazlası için çabalamamış veya genç yaştan itibaren bizi daha iyi olmaya zorlamamışlarsa, yaşamımız hayatta kalmak için yalnızca minimum olanı kabul etme ve elde etme döngüsünde devam edecektir.
Eğer ortalamanın üzerindeysek; rahat yaşayan ve toplumsal açıdan “iyi işleri” olan üst orta sınıf bir aileye sahip olduysak, o zaman bu yollarla yaşar ve kendi ailemizi bu görüşte yetiştiririz.
Paranın içine doğduğu için şanslı olanlar ise, aynı başarıları kovalamaya devam ederler.
Bu herkes için doğru değil ama pek çoğumuz için böyle olduğuna eminim.
Şimdi, çoğunuz yaşamda bulunduğunuz yerde rahat ve MUTLU olabilirsiniz ve bu makalenin bir kısmı size hitap etmiyor olabilir. Yine de, hepimizin birbirimizden bir şeyler öğrenebileceğimize karşı güçlü bir inancım var.
Hangi sosyal sınıfta yetişmiş olursanız olun, kendiniz için EN EFSANEVİ GELECEĞİ HAZIRLAMAK istediğinizi düşünerek, sizi bu yazıyı okumaya ve verdiğim bilgileri sindirmeye davet ediyorum.
O sosyal sınıf senaryolarının her biri için, içinde büyüdükleri hayatın ZİNCİRLERİNİ KIRANLAR KENDİ TARİHLERİNİ yazanlardır.
Hiçbirimiz doğduğumuz şey değiliz.
Kendi kendimiziz.
Kendi hayatımızız.
Kendi hedeflerimiz var.
Kendi kaderimizi kendimiz çizeriz.
Şimdi bazılarınız içindeki yeteneklerin farkında bile olmayabilir. Potansiyelinizin ne olduğunu bilmiyor olabilirsiniz. Muhtemelen hala hayattan ne istediğinizi bile bilmiyorsunuz.
Peki size şunu sorayım: Çocukken hayalleriniz nelerdi? Yetişkinlik hayatınızda yıllarca neler hakkında hayal kurdunuz? Şu an içinde bulunduğunuz “durumlarda” olmasaydınız, hayatınızda neler yapabileceğinizi bir düşünün.
Sınırlı zihniniz sizi geride tutmadan bu sorulara bir cevap bulabiliyorsanız, potansiyelinizi ve istediğiniz geleceği keşfedebilirsin!
Şimdi bunun nasıl olacağını soruyorsunuz. Ona nasıl ulaşabilirsiniz? Sizi geride tutan o zincirleri nasıl kırabilirsiniz ve o çılgın yüksekliklere nasıl ulaşabilirsiniz? Aldığınız eğitimden ve içinde bulunduğunuz koşullardan daha ileri gidebilir misiniz?
SADECE NASIL?
Size cevabım basit. YAPACAĞINIZA İNANIN!

Potansiyelimizi neden yaşayamıyoruz diye sorulacak olursa bunun cevabı, hiç düşünmeden, eskiden beri şartlandırılmış olan kafamızın içindeki o güzel organ yüzündendir.
Bu evrenin bize sunduğu tüm zenginlikleri ve iyilikleri almak bizim doğuştan gelen hakkımızdır muhteşem bireyler olmak bunun üzerinde hak iddia etmek de bizim görevimizdir.
Öyleyse, şimdiden talep etmeye başlayalım!
Potansiyelinizin ardından devam etmeye karar verdiğinizde ihtiyaç duyacağınız en değerli ipuçları burada!
KIR ZİNCİRLERİNİ!
Önce kendi hayatınızı yaşarken hissedebileceğiniz suçluluk duygusuyla aranızdaki zincirlerinizi kırmalısınız. Geçmişinizle ve başka insanların sizin için yarattığı hayatla olan zincirlerinizi kırmalısınız. Neden hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi düşündüğünüze dair kendinize vurduğunuz zincirleri KIRIN.
KORKU VE ŞÜPHELERİ BIRAKIN!
Hepimizin korkuları ve şüpheleri var. Hepimizin aklının bir köşesinde bizi güvende ve rahat tutmak için elinden gelen her şeyi yapan o küçük ses var. Ama konfor alanında hiçbir şey yetişmeyecek, güvenli oynamak ile hiçbir şey büyümeyecek; ne hayatın,ne ilişkin, ne kariyerin ve ne de sen!
Kendi kafanızda bunu nasıl yapamayacağınıza dair düşünceler olacak. Neden işe yaramayacağına dair 325649 senaryo bile üreteceksiniz.
KENDİ KENDİNİZLE MÜCADELE ETMELİSİNİZ!
KENDİ DÜŞÜNCELERİNİZLE SAVAŞIN!
Tüm KORKU ve ŞÜPHEYİ bırakın, ZATEN ELDE ETTİĞİNİZE VE SİZİN OLDUĞUNA İNANIN!
HEDEFLER YAPMAYA BAŞLAYIN!
İşte ANAHTARINIZ! Çabalayacak veya odaklanacak hiçbir şeyiniz yoksa, günleriniz boyunca amaçsızca dolaşıp, başarmanız gereken şeyler üzerinde ÇALIŞMAYACAKSINIZ.
Siz günlerinizi koşturacağınıza, günleriniz sizi çalıştıracak.
O halde hedefler belirlemeye başlayın. Bunları bir yere yazın ve her gün bakın.
Bunlar, şimdi gerçekleştirmeniz gereken küçük hedefler, önümüzdeki birkaç ay içinde gerçekleştirmeniz gereken hedefler ve daha sonra gelecekteki benliğiniz için ne istediğinize dair bazı büyük hedefler olabilir.
Depresyondayken tek amaç genellikle depresyondan çıkmak ve ruh sağlığını düzene sokmaktır. Yavaş yavaş zihinsel hedeflere yardımcı olan şeyleri bulmaya başladığınızda, başka bir hedef ekleyebilirsiniz. Zihinsel düzen, fiziksel sağlığı da tekrar rayına oturtur. Bu iki engeli atlayabildiğinizde, DURDURULAMAZ olursunuz!
Bu, bazı hedefleri listenizden çıkarmaya başladığınızda sizin için harika olacak. BÜYÜKLÜĞÜNÜZÜ VE GERÇEKTEN NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNUZU GÖRMEYE başlayacaksınız!
KENDİNİZ VE GERÇEK İSTEKLERİNİZ DIŞINDA KİMSEYİ DİNLEMEYİN!
Olmak istemediğiniz yerdesiniz çünkü SİZİ KENDİ DÜZEYİNE İNDİREN HERKESİ DİNLEDİNİZ! En yakınlarınız bile bunu yapıyor olabilir. Herkes değişimden ve başarısızlıktan korktuğu için sizi bulundukları seviyede tutmaya çalışıyor olabilirler. Kötü niyetli olmayabilir, sadece “sizi güvende tutmaya” çalışıyor olabilirler ama POTANSİYELİNE ve GELECEĞİNE zararlıdır!
İstediğinize ve yapmanız gerekenlere odaklanın! Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü veya söylediği hakkında endişelenmeyi bırakın. Bu onların değil sizin hayatınız! Herkes kendi hayatını yaşıyor, bu yüzden lütfen arzularınızdan vazgeçmeyi bırakın. Uyum sağlamanız veya anne babanızı memnun etmeniz gerektiğini hissediyorsunuz. Hayır, yanılıyorsunuz.
Siz Kendi Hayatınızın Kaptanısınız!
ÖZGÜVEN KAZANMAK!!
Bu çok önemli çünkü özgüveniniz yoksa ihtiyacınız olan mesafeleri asla gidemezsiniz. Her şeyden önce potansiyelinize ve muhteşem geleceğinize değer olduğuna inanmayacaksınız.
Özgüven kazanmanın en iyi yolu, gerçekten kendinizle oturup kendinizle ilgili hoşlandığınız ya da sevdiğiniz bazı şeyleri gözden geçirmeye başlamaktır. Sonra bunları bir yere yazın ve her gün yanınızda taşıyın, ardından her gün üzerine ekleyin.
Hemen kendiniz üzerinde çalışmaya başlayın ve mutlaka istikrarlı olun!
Yardımcı olan bir başka yol da günlük “BEN’İM” olumlamalarıdır.
İşte hemen başlamanıza yardımcı olacak birkaç örnek:
Kendimi iş hedeflerime ulaşmaya adadım.
Kolayca yeni iş fırsatları yaratırım.
Çalışanlarımla harika bir ilişkim var.
İş ve son trendler hakkında bilgim var.
İş konusunda iyiyim.
Harika bir hayat yaratıyorum.
Bolluk ve başarı etrafımda.
Daha özgüvenli ve başarılı oluyorum.
Hayatım çok başarılı.
İstediğim hayatı yaratıyorum.
İyi kararlar veririm.
Güçlü, bağımsız ve başarılıyım.
Başarılı bir hayat yaratma cesaretim var.

EGO'NUZU VE GURURUNUZU BIRAKIN
"Güvenilir" olmak ile "Uyuzun teki" olmak arasında ince bir çizgi vardır. Güven sizi hayal bile edemeyeceğiniz yerlere getirecektir. Egonuz ise sizi oraya götürmeye çalışan birçok köprüyü yakacaktır.
Kendinizle gurur duymak, her gün sıkı çalışmanız için ihtiyacınız olan ivmeyi size verecektir; Kibir ise sizi geri çekecek çünkü yeterince yaptığınıza inanacaksınız.
Egonuza ve kibrinize yol verin gitsinler.
Artık kendi İBLİSLERİNİZİN şimdiki ve gelecekteki kendinize zarar verip hayatınızı sabote etmesine izin vermeyin.
HER GÜN KENDİNİZ İÇİN ÇALIŞIN!
Hepimizin yaşamlarında eksik olduğumuz alanlar var ve elbette bu sorun değil. Hepimize her 24 saatte bir hayatımızın akışını değiştirme fırsatı veriliyor.
Kendi üzerinizde çalışmak için hiçbir zaman geç değildir. Hayatınızın iyileştirilmesi gereken alanlarına odaklanın ve HER GÜN BU ALANLARA BİR DEĞER KATIN! Siz farkına bile varmadan kendilerini mükemmel bir şekilde çözmüş olacaklar!
BEDENİNİZİ VE ZİHNİNİZİ TEMİZ TUTUN!
Bununla ne demek istiyorum?
Bedeninize ve zihninize çöp eklemeyin. Düşünce kalıplarınızı değiştirmeye başlayın ve yalnızca yüksek kaliteli düşünceleri yükselttiğini düşünün. İlham veren videolar, eğitici programlar izleyin, canlandırıcı / eğitici kitaplar okuyun, gününüzün saatlerini sosyal medyada harcamayı bırakın ve SADECE kendinizi olumlu arkadaşlarınız ve ailenizle çevreleyin.
GÜNLÜK OLARAK TÜKETTİĞİNİZ TÜM ÇÖPÜ ATARAK vücudunuzu temiz tutun. Fast Food, şekerli içecekler, yüksek sodyumlu gıdalar, paketli yemeklerden vazgeçin. HEDEFLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK, vücudunuzu ve zihninizi güçlendirmek için daha doğal ve basit besinler yiyin. Ayrıca, birkaç kilo bile vermeye başlayacaksınız. İşte tam orada bir kazan-kazan durumu!
YARIN ÖLECEK GİBİ YAŞAMAYA BAŞLAYIN!
Hayır, dışarı çık, kafayı ye, bulabildiğin bütün saçmalıkları ve hataları yap demiyorum elbette. Bu büyük bir saçmalıktır zaten.
Yarın ölecek olsanız KENDİNİZLE VE BAŞARILARINIZLA GURUR DUYUYOR MUSUNUZ? Güvenle “GİTMEK” mümkün mü? Tüm potansiyeline sahip bir hayat yaşadığını bilmek? Yoksa “geçip giden” bir hayat mı yaşadınız?
Bu korkutucu bir düşünce ama benim şimdiye kadar sahip olduğum tek GERÇEK.
Eskiden benim de durumum farklıydı. Bu sorulara evet diyemezdim. Her güm aynı şeyi yaptığım, aynı şeyleri yaparak farklı şeyler beklediğim manasız bir süreçten geçiyordum. Yataktan kanepeye, sonra kanepeden yatağa giderdim; arada birkaç şey yapıp işle ilgilenir, temizlik, telefon görüşmeleri derken günü bitirirdim.
Evet bir kariyerim vardı, evet eğitimliydim ve evet parçalanmış bir aileden çıkmış, bekar bir anne ve orta üstü sınıf bir kadın olarak hayatta kalmaktan daha fazlasıydım. AMA YAŞAMIYORDUM!
Günlerinizi son gününüz gibi geçirmeye başladığınızda, etrafınızdaki her şey değişir.
Öz Sevginiz devreye girer ve kendinize daha fazla bakmaya başlarsınız. İlişkiler daha anlamlıdır, karşılaşmaların daha uzun sürmesini istersiniz, daha önce hiç yaşamadığınız deneyimleri istersiniz ve onlar için çalıştığınız sürece hayallerinizin o kadar da uzak olmadığını fark etmeye başlarsınız.
SENİ BÜTÜN GÜN PATRON GİBİ HİSSETTİRECEK BİR SABAH RUTİNİ YARATIN!
Sabahın ilk saati beynimiz için en önemli zamandır. Uyanıklığımızın ilk bir saatinde BEYİNLERİMİZİN EN ETKİLEYİCİ OLDUĞU söylenir. O halde, zihninize POZİTİVİTE ve DEĞER katmak için fırsatları kullanmalısınız.
Öncelikle uyandığınız an telefonunuza uzanmayı durdurun. E-postaları, sosyal medyayı ve gecenin bir yarısı aldığınız soruları yanıtlamayı bırakın. Bunun yerine sessizce oturun, düşüncelerinizi toplayın, başka bir gün ve size verilen tüm lütuflar için teşekkür edin. Kalkın ve yatağınızı toplayın (ki şimdi gün için bir görevi tamamladınız bile) ve zihniyetinizi geliştirmenize yardımcı olacak ilham verici birkaç satır okuyun.
Besleyici bir kahvaltı yapın, iyi besin takviyeleri alın, size gelebilecek bazı düşünce ve fikirleri yazın ve biraz fiziksel aktivite yapın.
Bunun için yeterli zamanınız yok mu? Evet, her zaman olduğu gibi bahaneler başlıyor desenize! Madem öyle alarm saatinizi OTUZ DAKİKA DAHA ERKEN kurun ve gününüzün sahibi olun. Böylece gün sizin sahibiniz olmaktan çıkacaktır.

YOL ÜZERİNDEKİ İNSANLARI KAYBETMEKTEN KORKMAYIN
Hepimiz küçük çevrelerimizde olmaktan rahatız. Yıllardır yaptığımız aynı şeyi yapıyoruz, geçen yıl ve ondan önceki yıl yaptıklarının aynısını yapan aynı insanlarla takılıyoruz. Ama kötü haberin taşıyıcısı olmayı kabul ediyorum ve size şunu söylüyorum…. BUNU YAPARAK HİÇ BİR YERDE VARAMAZSINIZ!
Size “yakın” insanlar bile sizi küçük tutmak isteyebilirler. İnanın bana, hepimiz bunları kendi deneyimlerimizden biliyoruz. Çoğu insan sadece kendi benliklerine, arzularına ve yaşamlarına bakar. Bunu bozduğunuzda, kimin sizin için orada olduğunu ve kimin olmadığını çabucak görürsünüz. Bu süreç sizi üzmesin çünkü bu, kılık değiştirmiş GERÇEK BİR LÜTUFTUR!
Bazı insanların yolda kaybolacağını kabul etmelisiniz. Geleceğiniz ve potansiyeliniz bunu gerektiriyor.
AĞ KURMAYA BAŞLAYIN
Hayatınızı yüksek seviyeye çıkarmak için kendinizi yüksek seviyedeki insanlarla çevrelemelisiniz. Bu kadar basit!
Sizden “yüksek seviyede” birini tanımıyor musunuz? Şu anda bulamıyor musunuz? Bence yapabilirsiniz. Maddi durumuna bağlı olarak ücretli veya ücretsiz etkinliklere katılabilirsiniz. Ücretsiz pek çok sergi, aktivite, kitap kulüpleri... kendi ilgi alanınıza göre çok fazla sayıda faaliyet bulabilirsiniz.
Bu etkinliklere tamamen açık fikirli olarak gidin ve asla konuşmayacağınız veya arkadaş olmayı düşünmediğiniz insanlarla tanışın. Kendinizi geliştirin ve bilginizi genişletin. Kiminle tanışabileceğini asla bilemezsiniz, bu size potansiyelinizi geliştirme konusunda yardımcı olabilir!
ÖĞRENCİ OLUN!
Her şeyde tamamen mükemmel olduğumuzu düşünmek cahilliktir ve potansiyelimiz için zararlıdır! Hepimiz her şeyi bilmiyoruz. En zeki insanlar bir çocuktan bile çok fazla şey öğrenebilir.
Bilmediğiniz şeyler hakkında alçakgönüllü olmanıza izin verin ve öğrenme sürecinizle gurur duyun. Sorular sorun, araştırma yapın, internette genel konuşulan konularına bakın, belirli gruplara ulaşın, insanların söylediklerini dinleyin ve yapmak istediğiniz işte başarılı olmuş kişilerin kitaplarını okumaya başlayın. Dünyamızın geçmişteki liderleri ve halefleri en büyük öğretmenlerimizdir, onlardan yararlanın. Hayatlarını yaşayın. Gerekirse NLP uzmanından bu konuda destek alın.
BAŞARISIZ OLMAK İÇİN KENDİNİZE İZİN VERİN!
Başarısızlıklarınızdan ders alın!
Tıpkı yürümeyi öğrenen bebekler gibi, nihayet ayaklandığımız güne kadar sayısız kez düştük! Hedeflere ulaşmak ve büyüme potansiyelinize ulaşmak farklı değildir. Yeni şeyler öğreneceksiniz ve her şeyi bilmeyeceksiniz. Bir şey işe yaramazsa başka bir şey deneyin, bu işe yaramazsa yeni bir taktik uygulayın. Başarı tamamen deneme - yanılma ile ilgilidir. Başarısızlık olabilir ve olursa; yolculuğun bir parçası olarak alın ve yolunuzu ayarlayın.
SADECE FARKLI YAŞAMAK İSTEDİĞİNİZE KARAR VERİN!
Farklı olmak isteyebilirsiniz. Bu duygularınız, bedeniniz, aşk hayatınız, öfkeniz, eğitiminiz, kelime dağarcığınız, dil bilginiz, insanlarla konuşma şekliniz, kendiniz, aileniz, ilişkiniz, kariyeriniz, banka hesabınız veya hayatınızın tamamıyla ilgili olabilir.
Her gün hayatınızı uygun gördüğünüz şekilde yeniden yaratma fırsatına sahipsiniz!
Ve her gün uyandığınızda, şimdiye kadarki en iyi hayatınızı yaşamaya HAKKINIZ var!
“Belirleyici faktör SİZSİNİZ!”
O halde oraya ulaşmak için ne yapmak İSTİYORSUNUZ?
Oraya ulaşmak için hangi adımları atmanız gerektiğini kalbinizde hissedebiliyor musunuz?
Oraya ulaşmak için alışkanlıkları bırakmanız mı gerekiyor?
Oraya varmak için insanların yolunu kesmeniz mi gerekiyor?
Hayatınızı, hedeflerinizi, mevcut durumunuzu, tüm davranışlarınızı, günlük rutinlerinizi, günlerinizi tutarlı bir şekilde nasıl geçirdiğinizi ve HAYATINIZIN NASIL OLMASINI İSTEDİĞİNİZİ analiz edin. Bunu başardığınızda savaşın yarısı kazanılmış olur, şimdi yukarıdaki adımları atın ve hayallerinizi GERÇEKLEŞTİRİN!
Comments