top of page

Ruhu ve Yaşamı İyileştirme Yolculuğu



Ruhunuzu nasıl iyileştireceğinizi öğrenmek biraz zaman ve özveri alacak ama emin olun yapılabilir. Ruhlarımızın beslenmemize ihtiyacı var. Yediğimiz yiyecekler, tükettiğimiz alkol, aldığımız ilaçlar, aklımızdan geçen düşünceler ve barındırdığımız duygular ya iyi ya da yetersiz beslenir. Bu alanlardan herhangi biri ne kadar uzun süre ihmal edilirse ruhumuzun iyileşmesi o kadar uzun sürebilir.

Ruhunuzu iyileştirmek için KENDİNİZİ iyileştirmeniz gerekir; mümkün olan her şekilde.

Zihniniz, bedeniniz ve maneviyatınız, bunların hepsi Ruhunuzu oluşturur. Hepsi birbirine bağlıdır ve her biri bir şekilde diğerini etkiler. Bunun basit bir örneği; mutlu olduğunuzda ruhunuz yükselir, kendinizi harika hissedersiniz ve zihinsel olarak iyi bir yere ulaşırsınız. Aynı şey diğer şekilde de geçerlidir.


İyileşme sürecinize başlamak için hemen kullanmaya başlayabileceğiniz bazı basit ama etkili teknikler paylaşmak istiyorum. Bunlardan bazıları çok basit görünebilir, bunun nasıl işe yarayacağını merak edebilirsiniz, ancak sorun şu ki hepimiz, küçük günlük görevleri gözden kaçırırız fakat kaçınılmazlık tüm hayatımızı oluşturur.

Doğrusunu söylemek gerekirse; ruhunuzu manevi düzeyde gerçekten iyileştirmek için çok daha fazlası var ancak en kolay görevlerden başlamak, kendinize veya duygularınıza aşırı yüklenmemenize yardımcı olacaktır. Ayrıca kalıcı sonuçlar için size daha iyi alışkanlıklar verecektir.


1. İYİLEŞEBİLMEK İÇİN KENDİNİZİ HİSSETMEYE İZİN VERİN

Bunu tüm makalelerimde çok sık söylüyorum.

Bu, yaşamanız gereken bir şey. Sadece iyileşme yolculuğunuzda değil, bütün ömrünüziçin. Bir depresyona veya korkaklığa düşmemizin ana nedenlerinden biri geçmişimizdir. Hayattaki eski travmalarımızdan hiçbir zaman etkili bir şekilde iyileşemedik ve hepsi katlanılamayacak kadar fazla oldu. Bu döngüyü kesmeniz ve duygularınıza karşı savunmasız olmanıza izin vermeye başlamanız gerekir.


Bu benim için bir süre zor oldu çünkü her zaman “güçlü olmam gerekiyordu”.

Ne zaman üzülseniz, sevdiğin biriyle tartışsanız ya da eski bir anı aklınıza gelse; buna sinirlenmek yerine biraz bu duyguyla oturmak zorundasınız.

İYİLEŞEBİLMEK İÇİN KENDİNİZİ HİSSETMEYE İZİN VERMENİZ GEREKİR.


Geçmişteki duygularınızı tekrar gözden geçirin ve onları gözyaşları ile dışarı çıkarın. Sadece gözlerinizle değil, ruhunuzla ağlayın. Varlığınızın her zerresi ile ağlayın ve sonra o gözyaşlarını sonsuza dek serbest bırakın. Geçmişteki tüm yaralarınızı bitirdikten sonra, hayatınızda her travmatik olay olduğunda bunu kullanın. Duygularınızı yutmaktan vazgeçin. Bırakın dışarı çıksınlar. Kendinize ihtiyacınız olan yarım saati veya siz ne kadar isterseniz o kadar süreyi verin ve serbest bırakın!

Bu sizin hayatınız ve ruh sağlığınız için yapacağınız en önemli şeydir.

2. HİSLERİNİZİ YAZIN VE BİR DUYGU GÜNLÜĞÜ TUTUN

Elinizde bir günlüğünüz yoksa bir parça kağıt ve kalem alın. Akıllı cihazınızı kullanmak da işe yarayabilir, ancak fiziksel yazmanın gücüyle kıyaslanamaz. Şimdi bunu bir hafta boyunca yanınızda taşımanızı istiyorum.

Ne zaman üzgün, korkmuş, dargın, kızgın, değersiz hissetmeye başlasanız ya da biriyle küçük bir tartışmaya girseniz, bunu yazmanızı istiyorum.

Ardından, bu duygular geçtikten bir saat kadar sonra yazdıklarınızı tekrar okuyun.

Önceki duygularınızı yeniden okurken nasıl hissettiğinize dikkat etmeye başlayın ve o duyguları da yazın. Bu, sebepsiz yere nasıl bir drama kraliçesi veya kralı olabileceğinizi ve kendinize ne kadar gereksiz stres yarattığınızı görmenize yardımcı olur.


Ayrıca, bu uygulamayı yapmak size tetikleyicilerinizin ne olduğunu gösterecektir. Bazen ruhumuza gömülü geçmiş travmalarımız olur ve bunların gerçekte ne olduğunu bilemeyiz. Günlük yaşamınızda sizi neyin harekete geçirdiğini yazmak, size bunların altında neler olduğunu gerçekten gösterebilir.


3. OLUMSUZ DÜŞÜNCELERİNİZİ DURDURUN

Bu, ruhunuzu ve kendinizi nasıl iyileştireceğinizi öğrenmeniz için ÇOK ÖNEMLİ!

Düşündüğümüz şey oluruz!


Gün boyunca kendiniz ve başkaları hakkında yalnızca olumsuz düşünceler düşünüyorsanız, hayatınızın böyle gideceğine inanırsınız. Ruhunuzun üzerine koyduğunuz olumsuzluğun miktarından bahsetmiyorum bile. Kelimenin tam anlamıyla ruhunuzu “çöp” ile besliyorsunuz ve ardından varlığınızda neden bu kadar güçlü bir ağırlığın olduğunu merak ediyorsunuz.

Gününüzün her anında düşüncelerinizin farkında olmalı ve olumsuz olanların zihninizde sürekli tekrar etmesine engel olmalısınız.



4. TÜKETTİĞİNİZ GIDALARIN FARKINDA OLUN VE ÇİZELGELERE BAŞLAYIN

Bedenimiz ruhumuz için bir yurt ve bir kanaldır. Onu iyileştirmek ve en uygun durumda tutmak istiyorsanız, bedeninizi sağlıklı bir şekilde korumalısınız.


O eski "Ne yersen O'sun" deyişi bir hurafe değildir. Aksine, acı bir gerçek! Sağlıklı yerseniz sağlıklı hissedeceksiniz, kimyasalları vücudunuza alırsanız da zehirlenmiş... Özellikle sabahları daha sağlıklı beslenmeye başlayın. Bütün gün boyunca sizi devam ettirmek ve enerjik tutmak için çıtayı yükseğe ayarlayın. Hangi yiyeceklerin sizi FİZİKSEL ve ZİHİNSEL OLARAK iyi hissettirdiğini görün ve bunları yemeye devam edin.


Vücudunuzla uyum içinde olmanız ve kafanızın ne istediğini değil gerçekten neye ihtiyacı olduğunu dinlemeniz gerekir.

Ne olduklarını tam olarak belirleyemiyorsanız, ne yediğinizi ve SONRA NASIL HİSSETTİĞİNİZİ not etmeye başlayın. Belki sabah 10'da inanılmaz bir açlık duygusu geldi ya da o gün biraz "hafif" hissettiniz. En küçük değişim bile fark yaratır!

Bir rutine girdikten sonra, sizi her zaman en iyi hissettiren şeyi gerçekten görmeye başlayabilirsiniz. Sonra devamı gelir.


5. AKTİF KALIN

Ben uzun bir süre bununla uğraştım diyebilirim. Bu konuda dürüst olmam gerekirse; ciddi kilolu olduğum süreçlerim oldu. (Şu sıralarda da biraz kilo aldım fakat bu defa bilinçliyim ve kendime bir süre izin veriyorum. Kendimi yargılamadan içimdeki duyguyu anlamaya çalışıyorum.) Yaşadığım sıkıntılı süreç "oral döneme" geçişime sebep olmuştu. Yiyerek bir tatmin sağlamaya çalışıyordum ve elbette o zaman bunun benim için bir anlamı yoktu. Kilo aldıkça sinirlerim daha çok bozulmaya başlamıştı. Spor yapmak hiç oralı olmadığım bir şeydi. Ona bile gereksiz gözüyle bakıyordum. Bugün, zihinsel netliğim, varlığımın ve ruhumun iyileşmesi için daha erken aktif olmadığım için pişmanım.


Benim hatalarımdan ders almaya ne dersiniz? Kalkın ve depresyonunuzu, ister Blues dinleyerek, ister funkla veya RNB ile ruhunuzdaki o ağır yükü ter ile atın!


Depresyonda olduğumuzda, stresli olduğumuzda, aşırı çalıştığımızda ve aşırı yüklendiğimizde vücudumuz, kilo alımına, yorgunluğa, uyku bozukluklarına, sinirliliğe, düşük bağışıklık sistemine ve daha fazlasına neden olan Kortizol'ü (çok eğlenceli olmayan diğer kimyasallarla birlikte) salgılar! Bu toksinlerden kurtulmanın en basit yollarından biri, aktif olarak terlemektir.

Aynı zamanda, ne tür bir faaliyet yaptığınıza bağlı olarak, ruhumuzla ve en içsel varlığımızla da temasa geçmemizi sağlar. Örneğin yoga veya ilgi alanınıza giriyorsa Tai Chi yapabilirsiniz.


6. PES ETMEYİN

Tüm bunların zaman alıcı göründüğünü biliyorum ama pes etmeyin! Tüm zamanınızı, enerjinizi ve sevginizi herkesten daha önce hak ediyorsunuz! Hayatınızdaki diğer herkes için yaptığınız gibi kendinize söz vermeye başlayın. Her gün kendinizi, zihin çerçevenizi, hayatınızı güzelleştirmek ve ruhunuzu iyileştirmek için çalışmaya devam edin.

Comentários


bottom of page