top of page

En Az Sevgiyi Aldığımız Akıl Çağında Takılıp Kalıyoruz



Bunu pek kimse bilmez, ancak insanlar ebeveynlerinden en az sevgiyi aldıkları zihinsel çağda kalırlar.


Fiziksel olarak 30'lu veya 40'lı yaşlarında olan ancak erken çocukluk yıllarına sıkışmış insanlarla tanışıyor musunuz? Siz de onlardan biri olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Bu sadece normal bir insan eğilimi olduğu için endişelenmenize gerek yok. İnsanlar kendilerini sevmeyi öğrenene kadar çocukluk halinde kalırlar.

Her çocuk farklıdır ve ihtiyaçları da farklıdır. Ancak her çocuğun yaşadığı bazı temel şeyler vardır.

Bunlar yaşla birlikte değişir ve bu nedenle ihtiyaçlar her yaş grubu için farklı hale gelir.

1. Aşama

Bir çocuğun en temel ihtiyacı anne sevgisi ve ilgisidir; özellikle sevginin anne şefkati ve kaygısıyla temsil edildiği erken çocukluk döneminde. Anne bu yaşta çocuğun ihtiyaçlarını reddederse, çocuk onun iyiliğinden korkar.

Yetişkinlikte bu, ilişkilerde ve sosyal bağlantılarda ciddi sorunlara neden olabilir. Kişi büyük güven sorunları da geliştirebilir.

2. Aşama

İlk yıllardan (2-4 yaş) sonra çocuk yavaş yavaş kendini kontrol etmeye başlar. Yürümeyi ve konuşmayı öğrenir. Motor becerileri de bu yaşta gelişir.

Bu nedenle, ebeveynleri tarafından ihmal edilirse ve yeteneklerinin kapsamı dışındaki şeyler yapması beklenirse, çocuk (kendisinde) sürekli bir utanç duygusu geliştirebilir.

Ancak diğer yandan, eğer ebeveynler çok aşırı korumacıysa, o zaman hayatın zor derslerini asla öğrenemez. Ayrıca, bir şeyler yapma yeteneğinden şüphe etmeye başlar. Başkalarından onay almaya başlar ve uzun vadede bu birçok zihinsel sağlık sorununa neden olabilir.

3. Aşama

Bir sonraki aşama 4-6 yaş arasıdır. Bu, anlamlı bir dünya duygusunun gelişiminin ana dönemidir. Çocuğun sizin için sonsuz soruları olur. Her yerde ve her şeyde bir 'neden' ve 'nasıl' olur.

Bu dönemde çocuk inisiyatifleri ve merakı için sizden desteğe ihtiyaç duyar. Ancak ebeveynler onun yaratıcı zihnine karşı itici bir tepki verirse, o zaman içinde suçluluk duygusu geliştirebilir.

Dolayısıyla bu çocuklar büyüdüklerinde, herhangi bir miktarda yaratıcı çalışma için gerekli odaklanma ve zihinsel uyarıma sahip olmazlar. Ayrıca hedefler belirleme ve onlar için çok çalışma kararlılığından da yoksundurlar. Çocukluk günlerinde yaratılan suçluluk, pasiflik, soğukluk ve psikopatik davranışlarla sonuçlanır.

4. Aşama

Sonraki yaş okula giden çocuktur. Okullar çocuğa değerlerin kazandırılmasında önemlidir. Ebeveynler, yaşıtlarıyla rekabet etme yeteneğinden şüphe ederse, cesareti kırılabilir ve aşağılık duygusu geliştirebilir. Böylece aşağılık kompleksi onun etkin çalışma yeteneğini yok eder ve dünyada (kafasında) var olması için hiçbir neden bırakmaz.

Eğer onunla aynı durumda kaldıysanız, o zaman içinizdeki çocuğa acilen yardım etmenizi öneririm. Artık kendi büyümenizden siz sorumlusunuz.


Bunu yapmak için kendinizi bir çocuk olarak hayal edin. Hayal gücünüzü daha net ve ayrıntılı hale getirin. Yaşınızı düşünün. Nasıl görünüyorsunuz? Ne düşünüyorsunuz? Hangi sorunlarla karşılaşıyorsunuz?

Bir kağıt alın ve iki farklı renkli kalem alın. Yazmak için iki elinizi, yetişkin benliğiniz için baskın elinizi, içinizdeki çocuk için diğer elinizi kullanacaksınız. Şimdi içinizdeki çocukla konuşun. Sorunuzu baskın elinizle yazın, cevabı içinizdeki çocuk versin ve diğer elinizle yazın. Böylece ortaya çocukla kurduğunuz diyalog çıkacak!

Çocukla konuşurken, anlayış ve yardıma dayalı güçlü bir bağ oluşturmaya odaklanın. Çocuğa hayatında neyin eksik olduğunu sorun. Çocuğa aradığını bulmasını sağlayın. Kişisel sorular sorun ve mümkün olduğunca çok sevgi gösterin.

Yaklaşım konusunda sabırlı olmalısınız. İç benliğinizin sizinle güçlü bir ilişki kurması haftalar hatta aylar alabilir.

Ama anlamalısınız ki, çocuk bu tek varoluş halinde uzun, çok uzun süredir acı çekiyor. Çocuğun duygularına ve ihtiyaçlarına karşı son derece empatik olmanız gerekir.


Yavaş yavaş içinizdeki çocuğun yaralarının iyileştiğini göreceksiniz. Daha iyi ve daha güçlü hissedeceksiniz, size yüklenen her türlü zorluğu kabul etmeye hazır olacaksınız.

Diğer birçok insanın da aynı kısır tuzağa düştüğünü unutmayın. Bu yüzden dünyaya bakış açınızı değiştirmelisiniz. Herkesi, sefaletlerinden çıkış yolunu bulmaya çalışırken düşünün.

Kendinizi dinleyin, kendinizi sevin!

Comments


bottom of page