top of page

Başkalarının Görüşleri İçin Endişelenmeyi Nasıl Durdurursunuz? - 2. Bölüm




Keşke yarın uyanacağınızı ve birdenbire başkalarının fikirlerine aldırış etmeyeceğinizi söyleyebilsem. Ama bu o kadar gerçekçi değil. Gerçekçi olan, neden "Başkalarının Görüşlerini Önemsememeyi Durdurmanız" gerektiğini doğrulamak için küratörlüğünü yaptığım mantıksal argümanlardır.


Başkalarının görüşleri ve olumsuzluklarından bunaldığınızı her hissettiğinizde bunları yanınızda taşıyın. Her biri sizin için çalışmayacak veya hayatınıza sığmayacak, ancak size hitap edenleri seçin ve belirli durumlar ortaya çıktığında bunu aklınızın bir köşesinde tekrar edin.

Başkalarının fikirlerini önemsemeyi bırakmanız için bir çok neden var ve bu yüzden bu konuyu iki Bölüme ayırdım. Başkalarının Ne Düşündüğünü Önemsememenin 1. Bölümüne buradan göz atabilirsiniz.


Başkalarına kendimizden daha fazla odaklanan bir hayat yaşamak, en kötü duygulardan biri olmalı. Kendinizi ve eylemlerinizi sürekli sorgularsınız. Ne giymeniz gerektiği ve kimin onaylayacağından, çevrenizin tepkisinden korkarak saçınızı belirli bir renge boyamamaya, ailenizin onaylamayacağını bildiğiniz için bir kişiyle inancı veya ırkı nedeniyle birlikte olamamaya kadar... Size uygun olmayan ve mutluluğunuza odaklanmayan bir hayat yaşamak size ve büyümenize çok zarar verir.

Kendinizi bu sınırlardan kurtarmanın tek yolu, yıllarca süren koşullanma ve düşünmeyi yavaşça parçalamaktır. Mantık ve akıl kullanarak bilinçli olarak kendi içinizde savaşarak... Söylediğim bazı şeyler sert gelebilir ama bunlar acı gerçekler. Uyandıktan sonra omzunuzda kontrol edildiğiniz bir çiple dolaşmanız gerekmiyor. Bunun tek anlamı, kendinize karşı sert olduğunuz zamanın sona ermesi ve artık hiç kimsenin sizin üzerinizde böyle bir gücünün olmadığını anlamaktır. Hayatınızdaki insanları hala sevebilirsiniz, şimdi tek yaptığınız kendi ruh sağlığınız için sınırlar oluşturmaktır.



Başkalarının Fikirlerine Önem Vermeye Nasıl Sonlandırılır?


1. Başkalarının hayatınıza ilişkin fikirleri önemli olmamalı, çünkü o sizin hayatınız.

Bu sizin hayatınız! ONLARIN DEĞİL!

ONA SAHİP OLUN! ONU YAŞAYIN! TADINI ÇIKARIN! Başkalarının hayatınız hakkında söyleyeceklerini dert etmeyin ve umursamayın.


2. Herkes kendi hayatını yaşıyor.

Bu kadar ilgiliyken ve başkalarının ne düşündüğünü önemserken ve siz hayatınızı başkalarının kısıtlamaları içinde titizlikle yaşarken, o insanlar dışarıda KENDİ hayatlarını yaşıyor, fikriniz umurlarında değil.

Öyleyse neden onlara sizin üzerinde bu kadar güçlü olmalarına izin veriyorsunuz?

Bu dünyadaki bazı insanlar çok bencildir. Hayatlarını istedikleri gibi yaşayacak ve sonra da sizin hayatınızı onların rahatı için şekillendirmenizi bekleyecek kadar bencil olabilirler. Almak ve vermemek hepimizin karşılaşacağı bir durum olabilir. Sizin gibi önemseyen biri için bu yıkıcı olabilir.



3. Sınırlar çizin!

Bu sürekli bir çaba olmalıdır. Vermeye çok alışmışsınız. Kimse istemese bile kendinizi her şeye adamak, kendinizden her şeyi vermek ve sonra size hiçbir şey kalmamasıdır. Birisi için ne kadar ileri gideceğinize dair hiçbir sınırınız yoktur. Başkalarının rahatı için kendinizi böyle özgürce onların egemenliği altına bırakmak sizin hayatınızda istikrar bırakmaz. Buna ek olarak; size ve diğerlerine ikincil önemde olmakla sorun yaşamadığınızı öğretir.


Sınırlar, Kendini Sevmenin bir eylemidir.


Kendinizden ne kadar vermeye istekli olduğunuza dair bir sınır çizmek, size ve diğerlerine kendinizi yeterince sevdiğinizi öğretir.


4. Düştüğünüz zaman bu insanlar gerçekten yanınızda olacak mı?

Bu, hayatınızda sizi etkilemesine izin verdiğiniz insanlarla ilgili olarak gerçekten bakmanız ve kendiniz için analiz etmeniz gereken bir başka büyük olaydır.

Sorun yaşarken pek çok kişi sizi "gerçekten" aramıyor olacak. Çünkü onlar kendi hayatlarını yaşıyor olacaklar. Bunlar ailenizden, akrabalarınızdan birisi veya "dostunuz" sandığınız en yakın arkadaşınız olabilir. Aileniz size hiç ulaşmayacak demek değil bu söylediğim; ama sizi arayan o "bir tek kişi" gibi kimse olmayacak. Bu çevrenizdeki insanlardan nefret etmenizi veya onlarla küsmenizi gerektirmeyecek elbette. Sadece sınırlar koymanıza yarayacak.

Ayrıca sizi daha iyi hissettirebilecek tek kişinin SİZ olduğunuzu anlamanızı sağlayacak. Bu yüzden enerjinizi kendinize vermelisiniz ki her zaman düştüğünüzde kendinizi kaldırabilirsiniz.

5. Başka herkes sizin gibi güven sorunu yaşıyor.

Başkalarının ne söyleyip ne düşündüğü konusunda endişelenirken atladığınız bir şey var; diğer herkes sizinle aynı durumda!

Dünyanın en güzel ve başarılı insanları bile kendilerini hala çirkin hissediyor ve zaman zaman kendilerinden şüphe duyuyorlar. Güven, ona sahip olan herkesin onu elde etmek için kendi üzerinde çalışması gereken bir şeydir.

6. Başkalarının sizin hakkınızdaki yalanlarına inanmayacağınız için kendinizi sevin.

Dürüst olalım; insanlar, kendilerini tehdit altında hissettiklerinde veya sırf kendi içleri ile çatıştıklarında, adınıza kir atabilirler.

Bu makalenin 1. Bölümünde söylediğim gibi; hayatım boyunca herkesi neredeyse SIFIR ciddiye alan birisiydim ve insanlar bundan nefret ettiler. Çoğu zaman benim hakkımda dedikodular çıkarttılar ve birkaç defa hikayeler anlatarak beni korkunç bir insan gibi göstermeye çalıştılar. Benim hakkımda söyledikleri saçmalıklara inanmamak için tek ihtiyacım olan özsevgiydi ve bu bende mevcuttu.


Başkalarının sözlerinin sizi etkilemesine izin vermeyecek kadar kendinizi sevmeye başlayın çünkü gerçeği derinlerinizde biliyorsunuz ve gerçekte olduğunuz harika insanı tanıyorsunuz.


7. Ölmek üzere olduğunuzda bu insanlar önemli olacak mı?

Bunu olabildiğince dürüst ve mantıklı bir şekilde yanıtlayın.

İnşallah 90 yaşına geldiğinizde bu insanlardan herhangi biri önemli olacak mı? Ebeveynleriniz bile ne yazık ki o zamana kadar (eğer Allah bunu sıralı şekilde takdir ederse) vefat etmiş olacak.

Geriye dönüp hayatınıza bakıp “Vay canına, annemle babamın, ailemin, arkadaşlarımın ve yabancı insanların fikirleri arasında yaşadığım için çok mutluyum” diye düşünür müsünüz? Yoksa bunu yaptığınız için pişmanlık içinde hayatınıza mı bakacaksınız? Bütün bunlar o zaman bile önemli olacak mı?

Her zaman olaya bu açıdan bakın. Dikkatinizi hak etmeyen bir şey veya biri için üzülmeye başladığınızda, artık bunun önümüzdeki yıllarda hiçbir şey ifade etmeyeceğini fark edeceksiniz.


Olanlara ve şu anda olup bitenlere o kadar sarılırız ki, her an değiştirebileceğimiz önümüzdeki hayatı unuturuz. Sıkışmış değilsiniz, sorunlarınız kalıcı değil, yaşıyorsunuz, eşsizsiniz ve daha iyisini istiyorsunuz bu yüzden bu yazıyı okuyorsunuz.


O halde bugün başlayın! Hayatınızı geri alın ve kendi tasarladığınız bir hayat yaşayın!

 
 
 

Comments


bottom of page